Deauville – Trouville: Fransa’nın Manş Denizi kıyılarında iki sosyetik şehir..
Deauville, Fransa’nın Calvados Bölgesi’nde, Aşağı Normandiya’nın 3816 nüfusluk masal şehridir.
1847 yılında Deauville ve Trouville’e Paris’ten rahat ulaşım sağlanabilmesi için tren seferleri konmuş.
Birinci Dünya Savaşı’nda tren istasyonuna yakın olduğu için oteller askeri hastane olarak kullanılıyormuş.
XX. yüzyılın başlarında deniz ve sonsuza uzanıyormuş hissini veren plajları ilk olarak Trouville-Sur-Mer meşhur etmeye başlamış. Deauville o zamanlar henüz Trouville-Sur-Mer’in gölgesindeymiş…
Hipodromun yakınında dünyanın en güzel villalarından biri olan Villa Strassburger yer alıyor.
1907 – 1912 yılları arasında Henri de Rothschild Kontu için çiflikten malikaneye dönüştürülen bina, 1924’te Amerikalı milyarder Ralph Strassburger tarafından satın alınmış, 1980’de ise oğlu Peter Strassburger tarafından şehre hediye edilmiş.
“Bir Erkek ve Bir Kadın filmi burada çekilmiştir. 1966 – Claude Lelouch |
1929 yılında Yacht Club açılıyor.
İkinci Dünya Savaşı ile bölge Alman askerlerinin eline geçiyor ve Deauville’de yaşayanlar iç bölgelere kaçıyorlar.
Deauville neşesini yitiriyor. 1944’te General Montgomery’nin Normandiya çıkartmasıyla, kıyılar özgürlüğüne kavuşuyor.
Hotel 81 |
Plajda küçük odalar var.. bunları yıl boyu aileler kiralayıp eşyalarını koyabiliyorlar. Film Festivali teması plajı şenlendiriyor.. Her odanın üzerinde bir film afişi asılmış. Dauville’i ziyaret eden Hollywood ve Avrupalı yıldızların fotoğrafları ve isimlerini görebiliyorsunuz..
Otellerin ve trenlerin fiyatları sezona göre değişiklik gösteriyor. Biz tercihimizi Hotel 81’den yana kullandık. Şüphesiz en pahalı oteli Normandie Barriere. Kalmasanız bile bir şeyler içmek için mutlaka uğrayın derim..
Hotel Normandie Barriere |
Deauville’den Trouville’e geçerken sahil yolunu kullanırsanız
Deauville ve Trouville’i ayıran kanalı küçük teknelerle (Bac) 1 Euro’ya çok kısa sürede geçebilirsiniz.
Tavsiyem, gezinize eski balık pazarının bulunduğu Place Morny’deki tren istasyonun önünden başlamanız..
Daha sonra tekne ile Deauville’e geri dönebilirsiniz.
Trouville sizi pazarı, dar sokakları, tepedeki kilisesi ve cafeleriyle daha mütevazi bir şekilde karşılayacak. Birkaç ipucu: pastane için Charlotte Corday, geleneksel bir brasserie için: Les Mouettes..
Deauville’de yorgunluk atmak ve bir şeyler atıştırmak için Plage du Bar du Soleil’deki Bar de la Mer’i seçebilirsiniz..
Place du Morny’de Le Café de Paris ve Breton akşamüstü keyfi için ideal yerler..
Akşam yemeği için Les Quatre Chats veya Le Drakkar’ı tercih edebilirsiniz.
Şehrin en iyi klübü, eski Regine’s Club, şimdiki Brummel’s Club’dır.. Barriere kumarhanesinin içinde bulunan klübün girişi yan sokaktan.. aklınızda bulunsun!
Elma şarabından damıtılarak yapılan Fransızların yerel içkilerinden Calvados’u da tatmadan gelmek olmaz tabii.. Benden söylemesi..
****
Çiğdem Erkoç’un Gezi Yazıları’nın gelecek konusu: Paris
Harika bu hafta gideceğim öncesinde epey bilgi edindim, teşekkürler…
Nasıl geçti seyahatiniz? Eklememizi istediğiniz şeyler var mı?