Deniz Pireci: “Sanatçı algıda seçicilik konusunda daha hassastır ve içindeki dürtüyü üretimine yönlendirmekte ustalaşmıştır.”

0 387

>Deniz Pireci’nin porselenle yarattığı eserlerindeki protest ve alaycı üslubu sizlerle paylaşmak istedim. Dünyamızın absürd hallerini, yaşamımızın nasıl bir oyun olduğunu sorgulatan bir sanatçı Deniz Pireci.

Sanatınızın yıllar içindeki değişim ve gelişimini anlatır mısınız?
Öğrencilik yıllarımdan beri üzerinde çalıştığım; birim-bütün arasındaki ilişki ve oyun kavramları birbirine paralel olarak gelişti. Hiçbir fikri atlamadan not eder, eskizlerini çizer; sonrasında biriken bu onlarca fikrin içinden günün koşullarına uyanları hayata geçiririm. Zaman içinde biriken tüm bu projeleri dönüp gözden geçirdiğimde, kendi geçmişimle yüzleşirim.

Son çalışmalarınızın (Oyunbaz) hikayesini yazar mısınız?
Hayatın büyük bir oyun olduğunu, ama en önemlisi bizim de zaman zaman oyunbazlığa sürüklendiğimizi düşünüyorum. Bu kavram çerçevesinde oluşturduğum yapıtlarda, hepimizin hayatına değen sorunlara işaret etmeye çalışıyorum.

Malzeme – eser ilişkisi hakkında düşünceleriniz nedir? Birbirlerini nasıl etkilerler?

Kendimi bildim bileli porselenle olan ilişkim beni şekillendirdi . Yıllarca aynı malzemeyle çalışmaktan doğan bilgi birikimimin de malzemeye olan hakimiyetimi arttırdığını düşünüyorum.

Kırılgan konuları yine kırılgan bir malzemeyle anlatmaya çalışarak, izleyicinin algısıyla oynamak ve düşündürmek istiyorum.

İzleyenlerin eserlerinizi algılama biçimleri hakkındaki izlenimleriniz neler?
İzleyenin eserler karşısındaki algısı, çoğunlukla anlatmak istediklerimle paralellik gösteriyor. Doğal olarak dolaylı anlatımı seçtiğim yapıtlar biraz daha karmaşık olsa da, genel olarak derdimin anlaşılabildiğini söyleyebilirim.

Sanat ve sanatçı tanımlarınızı alabilir miyim?
Bu tanımlar sanat tarihine ve toplumlara göre değişkenlik gösterir. Ama bana göre günümüz sanatında, fikir ve eylem yüceltilmektedir.

Zenaat ve sanat arasındaki çizgi kimi zaman belirsiz olmakta; kaçınılmaz olarak sanat ve teknolojiyi birleştiren eylemler ön plana çıkmaktadır. Sanatçı zamana göre evrilebiliyorsa çağdaş olarak tanımlamak mümkündür.

 

Sanatçının diğer insanlardan farklı olduklarını düşünüyor musunuz? Neden?

Sanatçı aslında içinde yaşadığı toplumdan daha farklı değildir, çünkü hepimiz aynı kültürle yetişiyoruz. Sadece algıda seçicilik konusunda daha hassastır ve içindeki dürtüyü üretimine yönlendirmekte ustalaşmıştır.
Mutluluk ve sanat arasındaki ilişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Sanat ancak takıntılı bir yaklaşımla üretilebilir ve bunun mutlulukla ilişkisinin olmasını beklemiyorum.

İzlediğiniz sanatçılar ve akımlardan bahsedebilir misiniz?
Kendimi hiçbir akıma bağlı görmüyorum, zaten bu tanımı benim yapmam da doğru olmaz. İzlediğim sanatçılar ise Yoko Ono ve Ai Wewei.

Ülkemizde ve dünyada beğendiğiniz sanatçılar kimler?
Protest iş üreten ve bir duruşu olan herkesin sanatı benim için değerlidir.

Günümüz sanatı hakkında neler düşünüyorsunuz?

Günümüzde özellikle plastik sanatların; piyasa ve meta kavramlarıyla, tükenmişlik sendromuyla satış kaygısı arasında sıkıştığını düşünüyorum.

Sanatın günlük yaşamımıza etkileri nedir sizce?
Sanatın kendisi sanatçının günlük yaşamı olduğu sürece, sanatçının etkileşim kurduğu her mecra diğer insanların yaşamına etki edecektir.

Sanat, eğitimin neresinde olmalı?
İlk ve orta öğretimde uygulamaya dayalı ve dayatma resim dersi yerine, teorik sanat derslerinin olması ve felsefesinin öğretilmesi sanatın tabana yayılıp anlaşılabilirliğinin önünü açacaktır.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.