Mustafa Özkan: “Sanatta sınır olmadığına inanırım.”

0 503

Mustafa Özkan’ı  “Varoş, Varoluş’tur” mottosuyla 2004 yılından beri yaptığı detaycı resimleriyle tanıyoruz.

“Kırsal kesimden büyük şehirlere göçle oluşan varoşlar; öbek, tepe, yığın gibi görünebilir uzaktan. Dokudur aslında. Kümbettir, höyüktür ve bünyesinde, içinde, kalbinde değer taşır, her kümbet her höyük gibi… Kitle ve kütle olarak da toplumsaldır, doku olarak da estetiktir. Tıpkı arkaik toplumlarda olduğu gibi renktir. Naiftir, çok renklidir, henüz pastelleşmemiştir. Varoluşun başlangıçlarından biridir varoş.” der sanatçı…

Son çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

2004’ten beri Ankara Kalesi gecekondularını resmediyorum. Uzunlukları 15 santimden 7 metreye kadar değişiyor.

Eserleriniz üzerinden sanatınızın gelişim ve değişim sürecini anlatır mısınız?

Güzel Sanatlar Okulu Grafik Bölümü’nden mezun oldum. Dolayısıyla işin “detaycı” tarafında yer alıyorum. Çoğu ressamda  görülen, yavaş yavaş  reelden  yarı soyuta ve soyuta geçiş  bende tam tersi olarak ortaya çıktı. Yarı soyuttan gerçekçiliğe, detaya doğru evrildi çalışmalarım.

 

Günümüz sanatı hakkında neler söylemek istersiniz? Size uzak ve yakın yönleri neler?

Günümüz sanatı üzerine yorum yapmak için erken olduğunu düşünüyorum. Sanatta sınır olmadığına inanırım. Bu insanın yaşam biçimiyle de paraleldir. Yaşantınızda sınırlarınız, duvarlarınız varsa ya da ne denli çoksa bu sanatınıza yansır. Sanat ile muhafazakar yaşam, taban tabana zıttır. Daha çok muhafazakar kesimin uğraştığı “hat, bezeme, süsleme  çalışmalarını nereye koyacağız?” derseniz.. onlar daha çok zenaattir bence. Usta çırak ilişkisiyle öğrenilen  becerilerdir.

Günümüz sanatının bana uzak tarafı dijital ve toplu baskıdır. Ofset, foto, serigrafi  gibi… Karşı değilim, ama yapmam  gibi..

Sanat ve sanatçı tanımınızı alabilir miyim?

Sanat, soyutun somuta dökülmüş halidir.  Duygu ve düşüncelerimizin dışa vurumudur. Elle tutulamayan duyguların sanatçı tarafından görselleştirilmesi, görünür, hissedilir, paylaşılır  kılınmasıdır.  Resim ve heykel ile, müzik ile, şiir, roman, sinema ile…

Sanatın günlük yaşamımızdaki yeri nedir, ne olmalıdır sizce?

Sanatın, günlük yaşamımızdaki yeri göründüğünden ve/veya sanıldığından çok öte ve önemlidir. Aslında sanat, her disipliniyle bir isyandır, bir başkaldırıdır. Resmin çıkış noktası duvarlarımızı süslemek değildir.

Heykelde, şiirde (örnekse Nazım Hikmet, Can Yücel), romanda, sinemada, tiyatroda (örnekse Bertolt Brecht) sanat toplum için öncüdür, belirleyicidir, tetikleyicidir, antioksidandır, oksijendir. Sanat, üretiyor olmanın, yaratıcılığın, tasarımın, paylaşmanın, öncülüğün aydınlık yüzüdür.

Corona ve yaşadıklarımız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sanata etkisi nasıl olacak?

Corana’nın sanat üzerindeki etkisi kimi disiplinlerinkinin,  tahminlerin aksine, üretimi ve satışları olumlu etkiledi. Müzik ve tiyatroda karantina yüzünden -temelleri seyirciye dayandığı için- olumsuz sonuçlar doğurdu. Bazı disiplinlerde ise tahminlerin ötesinde olumlu sonuçları oldu.

Ben ressam olduğum için  en iyi yaşadığım ve gözlemlediğim resim piyasası. Corana’nın ilk bir-iki ayı (panik ayları) atlatıldıktan sonra insanlar, yaşamak zorunda oldukları alanları yani evlerini  daha yaşanılır kılmak için çaba sarfettiler.

Özelde resim, genelde heykel fotoğraf vs. üreten sanatçılar hayatlarının en üretken ve en çok satış yaptıkları dönemi yaşadılar.  Şiir, hikaye, roman, (genelde edebiyat) heykel ve resim, bireysel yapılan ve mahremiyeti olan disiplinler olduğu için üretime de katkı sağladı.

Size verilmiş en etkili profesyonel nasihat neydi, kim vermişti?

Heykeltraş Mehmet Aksoy’un “Sanatçı fırsat avcısıdır bir anlamda” sözü ve  kimden duyduğumu  hatırlamadığım “Kafanızdaki problemi başka tuvale taşıyın” sözleri benim için en etkili sözlerdir.

Sanatçının fırsat avcılığılığından şu kastediliyor: Resim çalışırken doğaçlama oluşan lekelerden resim yaratılabilir. Sanatçı işte bu fırsatlari iyi değerlendiren kişidir..

Problemi başka bir tuvale taşımanın anlamı ise resmi, resim çalışmanızı bitirdiğinizde kendinize soru sorup sormamanızla ilgili bir şey. Eğer resminizin bitmediğini düşünüyorsanız başka bir tuvale geçin.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.