Fransız Rivierası’ndan Korsanlar Adası’na yolculuk! Korsika..

1 969

Sisli tepeler, masmavi plajlar, el değmemiş koylar.. Korsika.. 1000 km’lik kıyıya, 200’den fazla plaja sahip dağlık bir ada. En yüksek noktası 2.706 metre ile Sinto Dağı. Ayrıca rakımı 2000 metrenin üzerinde 20 tepesi var. Sardinya Adası’ndan Bonifacio Boğazı’yla ayrılıyor.

Korsika’nın sembolü Afrikalı korsan

1729’da Cenova’nın koyduğu ağır vergiler yüzünden ada halkı ayaklandı. Alman maceracı Theodor Stephan Freiherr von Neuhoff, 1736’da kendini Osmanlı’ya bağlı Tunus Beyi’nin desteğiyle Birinci Teodoro adıyla Korsika Kralı ilan etti. Birinci Teodoro’nun yönetimi Kasım 1736’da sona erdi. Kendisi 1738, 1739 ve 1743’te yine adaya geldiyse de Cenovalılar tarafından püskürtüldü.

Cenova’nın zalimce yönetimini sürdürmesi yüzünden ada bir kez daha ayaklandı ve Pasquale Paoli 1755’te Korsika Cumhuriyeti’ni ilan etti. Kendisi Cenova’yla yaptığı başarılı savaşlarla onları birkaç kıyı kasabası dışında adadan sürdü. Bu durum karşısında Cenova, 1768’de imzalanan Versailles Anlaşması’yla adanın yönetimini Fransa’ya bıraktı. Paoli, aynı yıl adaya çıkan Fransızlara karşı bir yıl başarıyla dirense de Porto Nuevo Savaşı’nda aldığı yenilgi yüzünden İngiltere’ye sürgüne gönderildi ve ada Fransa tarafından ele geçirildi. Ancak Korsika halkının önemli bir bölümü kendini hiçbir zaman Fransız olarak hissetmedi. Fransa hakimiyetine karşı başkaldırılarını günümüze kadar sürdürdü. Ada 1793-1794 arasında İngiltere, 1942-1943 arasında İtalya tarafından işgal edilmesine rağmen, 1975’te Fransa’nın 22 bölgesinden biri olmuştur.

Korsika’nın 240.000’lik nüfusunun yaklaşık % 70’i Korsikalıdır. Korsikalıların %98’i hem Fransızca hem de Korsika dilini kullanır. Fransızca konuştuğunuzda İtalyanca, İtalyanca konuştuğunuzda ise Fransızca cevap almanız çok olağan..

İster teknenizle, ister uçakla, isterseniz feribotlarla gidin. Akdeniz’in tarihle, hüzünle ve doğal güzellikleriyle harmanlanmış bu güzel adasını mutlaka görmelisiniz. Korsika iki ana bölgeye ayrılıyor.  “Yukarı Korsika/Haute-Corseana”nın merkezi Bastia. Corte, Sartène, Saint-Florent, Calvi ve L’Île-Rousse bu bölgede yer alıyor. “Güney Korsika/Corse-du-Sud”un merkezi ise Ajaccio. Porto Vecchio, Bonifacio ve Aleria bölgelerini içeriyor.

Porto Vecchio

Coğrafi olarak denizin ortasında bir dağ olarak tanımlayabileceğimiz bu adada doğa sporlarına ilgi çok yüksek. Adadaki “Korsika Bölgesel Doğal Parkı”nda ender bulunan binlerce havyan ve bitki türü koruma altına alınmış. 1972’de oluşturulan bu parkta Porto Körfezi Unesco Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan Scandola Doğal Rezervi ve adanın en yüksek dağları bulunuyor.

Bonifacio

Bonifacio

Adanın etrafını çevreleyen bir yol yok. Oldukça dağınık bir yerleşimi var. Hem kıyı kesimi hem de dağ köylerinde keşfedilecek çok fazla güzellik barındıran adayı hakkıyla gezmek için birkaç yerde konaklamak ve araba kiralamak şart. O yüzden Korsika’ya gitmeden evvel tatil şeklinizi ve konaklamak istediğiniz yeri belirleyip ona göre bir ulaşım alternatifini seçin derim.

 

Bastia

Bastia

Korsika’nın dört havalimanından en büyüğü Ajaccio şehrindeki Aéroport de Ajaccio Campo Dell’Oro. Onu Bastia’daki Aéroport de Bastia-Poretta takip ediyor. Calvi ve Figari ise küçük havalimanlarından..
Korsika&Sardinia feribotları ile Fransa’da Toulon ve Nice’den Bastia, L’ile Rousse, Calvi ve Ajaccio bölgelerine 5-6 saat süren bir yolculukla ulaşabilirsiniz. İtalya’daki Elbe Adası’ndan 1 saat 30 dakika’da, Savona’dan ise 6 saat 30 dakika’da Bastia’ya geçebilirsiniz.
SNCM feribotlarıyla Marsilya’dan Bastia, L’ile Rousse, Ajaccio ve Porto Vecchio’ya feribot bulabilirsiniz. Ancak bunun için 12 saatlik yolculuğu göze almalısınız. Feribot saatleri gideceğiniz mevsime ve bölgeye göre değişiyor. Uçakla feribot bağlantınızı iyi yapmanız gerekiyor. Risk alamayacağınız durumlarda konaklamanızı tavsiye ederim.
5
Adaya ulaşmak o kadar kolay değil, adaya ulaştıktan sonra gezmek de bir o kadar zor. Ancak bu sayede ortaçağdan kalan kasabalarda doğanın binbir bakir hali ve el değmemiş plajlarıyla bütünleşebiliyorsunuz.
Korsika alışageldiğiniz diğer Akdeniz adaları gibi değil.. Asi bir ada.
Fransızlar ve İtalyanlar, Korsika’nın birbirinden güzel limanlarında bağlı tekneleriyle her seferinde sanki ilk kez geliyorlarmış gibi keşfediyorlar ada koylarını.. Aileler karavanlarıyla, arabalarıyla, gençler çadır ve dağ motorsikletleriyle tatil yapıyorlar bu bölgelerde. Ada o kadar büyük ki, yazın her gün onlarca feribot seferleriyle dolan bu adada üst üste insan dolu plajlar göremiyorsunuz.
Karavanları ve çadırları ile tatil yapanları ayrı muhteşem koylar, tekneleriyle gelenleri başka başka limanlar, otellerde konaklayanlara beyaz kumu ve turkuaz deniziyle farklı plajlar ev sahipliği yapıyor.
La Balagne

Deniz, güneş, kum ve fazlası diyorsanız doğru yerdesiniz! Okuduğum bloglar sayesinde beklentime uygun çok doğru bir seçim yaparak tatil için daha sakin bir bölgeyi, Korsika’nin Kuzey’ini seçtim. La Balagne Bölgesi’nde dağların altındaki turkuvaz plajlarda el değmemiş koylarda huzur dolu bir tatil imkanı yakaladım. Belki bu süre içinde tüm Korsika’yı gezebilirdim ama hep diyorum ya, sadece görmek için seyahat etmeyin, o bölgeyi yaşayın..

La Balagne, Calvi’den L’Ile Rousse’un kuzeyine Saint Florent’a doğru uzanıyor. Kıyı şeridinin haricinde tepeler, Sant’Antonino, Speloncato, Pigna, Lumio, Aregno, Belgodère gibi birbirinden güzel ortaçağdan kalma köyleri gizliyor.

Lumio

Lumio

Tramway de Balagne (plajların küçük treni) ile Balagne Bölgesi’ndeki Plage de Calvi, Sainte-Restitude-Pain de Sucre, Ondari-Arinella, Giorgio, Sant’Ambroggio, Algajola, Aregno, Davia, Bodri, Ile Rousse plajlarına erişebiliyorsunuz.

Algajola
Algajola

Köpeğimiz ile birlikte konaklayabileceğimiz en keyifli oteli l’Ile Rousse Bölgesi’nde bulabildik. Bu yüzden de tatilimizin merkezi l’Ile Rousse oldu. Her gün ayrı bir koyda denizin ve güneşin tadını çıkardık. Köpeğimiz de yemyeşil bir bahçeye açılan ve oradan da küçük plajımıza uzanan pet dostu otelimiz Santa Maria’nın odasında en keyifli tatilini yaşadı. Çimlerde koşarak, sahilde kumlarda yuvarlanarak, denizin içinde kıyıda oynaşan minik balıkları yakalamaya çalışarak..

Santa Maria Oteli

Korsika seyahatimize İstanbul’dan Nice’e uçarak başladık. Korsika’nın heyecanı ile Nice’de konaklamayı dönüşümüze bıraktık. Havaalanından doğruca limana hareket edip 14.00’te kalkan Korsika&Sardinia feribotuna yetiştik. Bavullarımızı feribotun bagaj odasına bıraktıktan sonra 5 saat sürecek olan yolculuğumuz için üst salonda yerimizi aldık. Hemen hemen herkes köpekleri ve kedileriyle seyahat ediyor. Feribotun güvertesinde ufak bir havuz, üst güvertede köpekleri gezdirmek ve tuvalet ihtiyaçları için özel bir alan var. 5 saat nasıl geçer? derken geçiyor bile..  19.00 gibi l’Ile Rousse’a yanaştık. Otelimize girip odalarımıza yerleşirken muhteşem bir gün batımı manzarası bize hoşgeldin diyordu. Korsika tatilimiz başlamıştı..

L’Ile Rousse

Korsika’nın orta çağdan kalma en eski yerleşim birimi. 1848 yılına kadar adı Isola Rossa olarak italyanca anılmış. Meydandaki kilisenin önündeki uzun palmiye ağaçları sanki özgürlük anıtı gibi göğe yükseliyor.

Merkezindeki orta çağdan kalma evlerin dar sokaklarında, her kıvrımda ayrı güzel bir restoran ile karşılaşıyorsunuz. Bu restorantarda yemek yiyip Korsika şaraplarının tadına varmanız için rezervasyon yapmanız şart. Sokaklarında gezerken tarih kokan pazarında alışveriş yapabilirsiniz.

L’Ile Rousse’da gündüzleri boylu boyunca uzanan plajlar akşamları kumlar üzerine yerleştirilen masalarla yerini restoranlara bırakıyor.

Limandan bir yolla bağlanmış L’ile de la Pietra, 15. yüzyıldan kalma bir kaleye ve tepesinde 1857 yılında yapılmış bir deniz fenerine ev sahipliği yapıyor.

Bir saat sürecek yürümeyi ve tırmanmayı göze alamıyorsanız mutlaka merkezden kalkan turistik trenle bu adayı gezmenizi tavsiye ederim. Gün batımında fenere çıktığınızda muhteşem bir manzara ile karşı karşıya kalacaksınız.

 

Calvi

La Balagne bölgesinin merkezi olan Calvi, güney bölgedeki Porto Vechio ile birlikte adanın en ayrıcalıklı ve yat limanı olduğu için en turistik bölgesi. Kıyı şeridini izleyen Tramway de Balagne ile L’Ile Rousse’dan Calvi’ye muhteşem koyları seyrede seyrede yarım saatte ulaşıyoruz.

La Haute Ville ikiye ayrılmış: Yukarı Calvi (Kale Bölgesi) ve Aşağı Calvi (La Basse Ville).
Kalenin içindeki yerleşim bölgesi mistik havasını korurken, aşağı bölgesi modern olarak gelişmeye devam ediyor.
La Haute Ville
La Haute Ville
Eskiden balıkçıların kullandığı liman, şimdi lüks tekneleri ağırlıyor. Merkez bölgesi daracık sokaklardan oluşuyor. Çarsısı ise minik dükkanlardan..
Calvi
Calvi
Bir yay çizen bembeyaz kumsalı ve turkuaz denizi sizi kucaklarken restaurantlardaki deniz mahsulleri size gizli lezzetler sunuyor.
Saint Florent
Saint Florent
Bastia Bölgesi’ne 24km, Ile Rousse’a 47 km uzaklıktaki Saint Florent bir denizci kasabası. L’Ile Rousse’dan Saint Florent’a tren yok. Sabah erken kiraladığımız araç ile yola çıkıyoruz. Dağların tepelerine ulaştığımızda, hayli virajlı yollarda nefes kesen manzaralara tanık oluyoruz.
Bu güzel bölgenin adı, 1848 yılına kadar San Fiorenzo (İtalyanca) imiş. Şehir 1440 yıllarında kalenin eteğine kurulmuş. Bu bölge bugün “La vieille ville” olarak anılıyor. Korsika’nın en güzel plajları “La plage de Saleccia” ve “La Plage de Loto” bu bölgede bulunuyor. “La plage de Saleccia” Avrupa’nın en iyi 10 plajı arasında gösteriliyor.
Saleccia Plajı
Loto Plajı
Eşi benzeri olmayan plaj ve festivalleriyle tanınan güzel tatil beldesi Saint Florent, zamanla “Petit Saint- Tropez” (küçük Saint Tropez) olarak anılıyor.
Plajlara Saint Florent’dan Port de Plaisance limanından bindiğiniz taxiboatlarla ulaşabiliyorsunuz.

Haydi durmayın yaz bitmeden gidin gidebildiğiniz yere!

 

 

Çiğdem Erkoç
1 yorum
  1. Kübra diyor

    Bu pandemi süresinde hayal kurabilmemi sağlayan bir yazıydı.
    Teşekkür ederim,
    Kübra

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.