Ayşe Gülay Hakyemez

İstanbul’da doğdum. Notre Dame De Sion Fransız Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunuyum. Üniversite yıllarında gazetecilik ve turist rehberliği yaptım. Günaydın Gazetesi’nde Tevfik Yener ekibiyle üç yıl (ilk çıkan Posta Gazetesi’nde köşe yazarlığım dahil) çalıştıktan sonra halkla ilişkiler sektörüne geçtim.
A&B Halkla İlişkiler Şirketi’nde mesleğimizin duayeni rahmetli Alaeddin Asna ile üç yıl çalıştım. Boeing, British Airways, Beymen, BMW, Benetton, Kodak, Philip Morris markaları basın haberleşmesi sorumlusuydum.
1981’de evlendim. 1988’de kızım Suna’yı doğurdum ve bir yıl çalışmaya ara verdim.1989’da Yapı ve Kredi Bankası‘na girdim. Bireysel bankacılığı lanse ettiği en parlak yıllarında (Burhan Karaçam’ın Genel Müdürlük yılları) Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kayalıoğlu’na bağlı Basın ve Halkla İlişkiler Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Galatasaray’daki Kazım Taşkent Sanat Galerisi yeni kurulmuş, Maslak’taki genel müdürlük binasına yeni taşınılmıştı.
1992’de Oyak Renault‘ya geçtim. Renault 19’un lanse edildiği, Pierre Poupel’in genel müdürlük yaptığı yerlileştirme çalışmalarının zirve yıllarıydı. Basın ve Kurumsal İletişim Müdürü olarak 1997 yılına kadar Renault/Paris – Oyak Renault Bursa/Fabrika ve İstanbul Genel Müdürlük arasında mekik dokudum.
Renault 19, Megane, Twingo, Safrane modellerinin basın lansmanlarını yönettim. Oyak Renault’nun kurumsal dergisi Bizbize’yi tasarladım ve genel yayın yönetmenliğini yaptım. Renault’da çalıştığım yıllarda Renault, Formula 1’de beş yıl üstüste markalar ve pilotlar dünya şampiyonu idi.
1997’de işimden de, eşimden de ayrıldım.. Kendi iletişim danışmanlık şirketimi (Ayşe Gülay Hakyemez Basın Tanıtım Hizmetleri Ltd.Şti.) kurdum.
HotiçLykia World, Rotaforte Fuarcılık, Esselte-Leitz, Johnson&Johnson, Group4SecuricorDeniz Tunç Tasarım gibi ulusal ve uluslararası şirketlere, doktor (Op. Dr. Semih GökOp. Dr. Hasan İlkehanDoç.Dr. Sinan Çomu), ressam ve yazarlara basın ve sosyal medya danışmanlığı hizmeti verdim.
Aralıksız 30 yıl sürdürdüğüm çalışma hayatımı 2007’de dondurup İstanbul’dan ayrıldım. Ekonomik krizlere, müşteri kaprislerine, aşk acısı ve aşırı tüketime veda ettim. Toprakla, hayvanlarla, çiçeklerle, orman ve denizle haşır neşir, köyden az uzak bir çiftlik bozuntusunda tek başıma deneysel bir hayat sürmeye başladım.
Yaşamı, insanları ve kendimi sorguladığım bu dönemde, sandığımdan çok daha cesur ve her ortamda yaşayabilecek gücümün olduğunu fark ettim. Doğayla ve hayvanlarla iletişim kazası sorunu çıkmıyordu.. Maceracı ve serseri ruhumu, bohem yanımı keşfettim. Çocuk masalları yazmaya, suluboya resim yapmaya başladım. Ektim, biçtim, pişirdim, örgüler ördüm. Takılar tasarladım. Masallar yazdım.
İki yıl (2007-2009 arası) süren bu şahane deneyimden sonra yaşam biçimim değişmişti artık.. Bu bir inziva değil, bir meydan okumaydı. Birçok lüksümden vazgeçebildiğim halde özgürlüğümden taviz veremeyeceğimi anladım. Daha yavaş ve doğaya daha yakın yaşamaya, daha az tüketmeye, daha sağlıklı beslenmeye ve samimiyetsiz insanlardan uzak durmaya kararlıydım artık..
En büyük zenginliğime -dostlarım ve aileme- odaklandım. Gurur duyduğum kızım başarılı bir gastronomi şefi ve Londra’da yaşıyor. Ünü ülke dışına taşmış bir mekan tasarımcısı kız kardeşim ise bir başka gurur kaynağım…
Haziran 2013’den Ocak 2017’e kadar Bast Home Dergisi‘nin sanat editörlüğünü  yaptım..
2008 – 2019 yılları arasında Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve eşbaşkanı olduğum Lokomotif Kültür ve Sanat Derneği için kültür ve sanat projeleri tasarladım, sanat etkinlikleri yönettim, Lokomotif’e üye sanatçılar için basın haberleşmesi ve sosyal medya çalışmaları yaptım.
Deneysel arkeoloji projeleri yürüten 360 Derece Araştırma Grubu‘nun üyesiyim.
Mart 2015’te Eski Datça’ya taşındım. Mart 2018’de Datça Kent Konseyi Kültür Sanat Bilim Grubu’nun kurulmasına önayak oldum. Nisan 2019’a kadar başkanlığını yürüttüm. 2018 ve 2019 Datça Ruhu Sergilerinin küratörlüğünü yaptım.
Çocuklar için yazdığım üç kitabım  Ekim 2018’te Altın Kitaplar’dan yayınlandı.  Kar Tanesi Pastası, Renkli Yağmur Damlası ve Fenerköy’de Fırtına‘dan oluşan “Fenerköy Öyküleri”nin ilk imza gününü Datça’da gerçekleştirdik. Aralık 2018’te Ankara’da, Şubat 2018’te İstanbul’da, Nisan 2019’da İzmir Kitap Fuarı’nda düzenlenen imza günlerim beni çok yüreklendirdi..
Kasım 2019’da Doğu Akdeniz’de (Antalya, Manavgat, Alanya, Mersin, Mezitli, Adana, İskenderun, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Burdur, Isparta) 15 okulda yaklaşık 1000 öğrenciye “Renkli Yağmur Damlası” kitabımı imzalarken mutluluktan uçuyordum..
Mayıs 2019’da doğanın çağrısına uyarak Antalya Olympos’a yerleştim. Orman, deniz, çiçekler, taşlar… Şehirden uzak pandemiden korunmalı bir doğal yaşam bana beni sorgulattı. Sadeleşme sürecimin çok önemli bir kısmını ormanın kenarındaki bir tahta kulübede geçirdim. Zorlu zamanlardı.. çok şey öğrendim, öğrettim!
Ocak 2021’de İznik’e geçtim. Halen İznik Gölü’nü tepeden seyreden bereketli topraklardayım. Kendi evimi inşa ediyor, dayatılanı değil, özgün yaşamımı, değer verdiklerimle sürdürmeye devam ediyorum.
Doğayı, sanatı, tasarımı, sağlığı ve çocukları önemsiyorum.  Çok emek vererek hazırladığım bu blog, çoğunluğunu sanatçıların oluşturduğu üretken kişilerle sohbetlerimizi ve gezi yazılarımı içeriyor.
25 Ocak 2021’de yeni masallarımı Spotify’daki “Bir Başka Çocuk”  isimli podcastimde seslendirmeye başladım.
15 Mart 2021’de ise GazeteSanatÇocuk internet dergisinde “Çocuklarla Konuşmalar”ım yayınlanmaya başladı.
Okumaya beklerim.