Birgül Tekin: Boncuk tasarımlarımı doğru kullanımda görmek mutlu ediyor beni.. Elbisenin dekoltesi, kumaşının cinsi, rengi, takının kullanıldığı mekan önemli..

0 235

 

 

Eski Datça’da yaşamaya başladıktan sonra ilk dikkatimi çeken mekanlardan biri de köyün girişindeki seramik heykel ve cam boncuk dükkanı oldu: Sevo Seramik.. Sevdeğer ve Melek Şule Kantürk’ün seramikleri, Birgül Tekin’in de cam çalışmalarının sergilendiği showroom/atölyenin vitrininde de bir sarman kedi uyuyordu sepetinde. Gelen geçen takılıyor, fotoğrafını çekiyor..

Cam sanatçısı Birgül Tekin ile tanıştığımda arkadaşlığı da tasarımları da bana çok keyif verdi. Evinin yanındaki atölyesinde buluştuk bir gün. Ateşin önünde cam çubukları boncuklara dönüştürmesini seyrettim uzun uzun.. Boncuklarının masalsı renklerine, yanyana geldiklerinde oluşturdukları zerafete takılı kaldım.. Sizlerle paylaşmadan da edemedim..

Ne zamandan beri cam çalışıyorsunuz? Boncuk ve takı tasarımındaki yolculuğunuzu anlatır mısınız?Cam yolculuğum 16 yıl önce Beykoz’da faaliyet gösteren Cam Ocağı’nı keşfetmemle başladı..

O günlerde adı henüz duyulmamış, yer – iz tarifleri yapılmamıştı…
Arabaya atlayıp tam bir pazar günümü harcayarak arayıp bulduğum Riva Deresi kıyısında bir cennet mekan Cam Ocağı.. İlk ve belki de en şanslı öğrencilerinden biri sayılırım.. Şu anda hepsi de cam çalışmalarını keyifle sürdüren dört kişilik bir sınıftık. Öğretmenimiz Almandı. Helga Seimel…

Çocukluktan beri kanıma işleyen fakat önce konuyla alakası olmayan bir eğitim süreci (iktisat), daha sonra yoğun iş yaşamı.. Büyük şehir stresleri, para kazanma ve çocuk büyütme eğitme telaşı.. Ve hep ertelediğim camın renkli ve büyülü dünyasıyla ilk buluşmam..

Nasıl ortaya çıkıyor bu boncuklar ve takılar?
Önce cam çubuklara hayat veriyorum.. Anlık ruh hallerim yönetiyor boncukların renk ve şekillerini..

Sonra sıra tasarıma geliyor.. Kolyeler, küpeler, bileklikler. Tek üretim. Bazen bir kolyeyi bir günde bazen iki saatte tasarlıyorum ruh halime bağlı olarak..

Pek çok dalı olan bu renkli dünyadaki tercihim Lampwork boncuktan yana oldu. Renkli cam çubukları yaklaşık 800 santigrat derecede oksijen/LPG ateşinde eritip şekillendiriyorum. Cam boncuklarıma artı değer olarak takı tasarım deneyimlerimi de kattım.

Tasarımlarınızı nerelerde görmek hoşunuza gidiyor? 
Boncuk takı tasarımlarımı doğru kullanımda görmek beni çok mutlu ediyor.. Elbisenin dekoltesi, kumaşının cinsi, rengi, takının kullanıldığı mekan.. Bunlar da “doğru kullanım” ın alt satırları..

İstanbul’dan uzak olmak nasıl bir duygu? Datça’ya ne zaman yerleştiniz?
Dokuz yıl önce İstanbul’dan adeta kaçarak yerleştiğim ve kendi cennetimi bulduğumu düşündüğüm Eski Datça’da çok keyifle sürdürüyorum yaşamımı ve cam çalışmalarımı.

Hayatınızdaki değişiklikler tasarımlarınıza nasıl yansıdı?
Yaşamımdaki olumsuz olaylar ve özellikle de zor insan ilişkileri üretimimi ve hayal gücümü daima olumsuz etkileyip beni körleştiriyor… Bu nedenle de kendi cennetimde, kendi dünyamda belki de biraz izole yaşamak beni mutlu ve verimli kılıyor.

Size göre zanaat ve sanat hangi noktada buluşuyor?

Sanat-sanatçı-zanaat-zanaatkar kavramlarının içiçe geçtiği tanım karmaşasının yaşandığı günümüzde kendimi bu kavramların hiçbirinin içine sokmak istemiyorum..

Bu kavramlarla ilgili hiçbir derdim asla yok.. Camı seviyorum, üretiyorum, tasarımlarımı yapıyorum.. Hepsi bu kadar..

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.