Open Call // Open Door Sergisi 6 Mart’a kadar gezilebilir..

0 142
Nesrin Esirtgen Collection, Mısır Apartmanı’nın 5. katındaki mekanında 20 Ocak- 6 Mart arasında açık kalacak Open Call // Open Door Sergisi’nin katılımcıları, Deniz Derin Akıncı, Asphodel, Sibel Diker, Ahmet Rüstem Ekici, Özge Enginöz, Şinasi Göktürkler, Mehmet Can Gürsoy, Selma Hekim, Tuba Merdeşe, Mary Moon, Umut Özöver, Esra Sağlık, Kıvılcım Harika Seydim, Güneş Topalöz, Ozan Uzun.  Sergi, pazar pazartesi hariç her gün 11:00 – 18:30 saatleri arası gezilebilir.
Nesrin Esirtgen, hem koleksiyonunu sanatseverlerle paylaşabilmek hem de Türkiye’deki sanat ortamına katkıda bulunabilmek amacıyla kurduğu, ticari kaygı taşımayan mekanında sanatçılara hayallerindeki projeleri gerçekleştirebilmeleri için destek veriyor.
Sergi’deki Toplar çalışması Ahmet Rüstem Ekici’ye ait:
Top nesnesi, medeniyetler boyunca insanları birleştiren spor dallarının, oyunların, insanları bir arada tutan gücü ile eğlencenin aracı ve çoğu zaman da rekabetin nedeni olmuştur. Aynı zamanda top çocukların dışarı çıkma araçlarından biridir. İçeride yer alan baskılı dünyadan kurtuluş, sokağa kavuşmada kullanılan en küçük ulaşım aracıdır. Sokaklara dökülmedir.
Top asiliktir, baş kaldırıştır, bazen gitmemesi gereken yerlere giden top, çocuğun tanık olduğu ilk bıçaklı vahşetin kurbanı olabilir. Masumiyetinin yanında ayrımcılıklara da sebebiyet veren özelliği, kümeleştirme, kutuplaştırma gibi ötekileştiren bir tutumda sergileyen top, etkisinden uzun süre kurtulamadığım 1993 yılına ait, senaryosu Cemal Şan tarafından yazılmış, Orhan Oğuz tarafından yönetilmiş ve yapımcılığını Memduh Ün’ün üstlendiği “Dönersen Islık Çal” filminin final sahnesinin unutulmaz bir parçasıdır.
İstanbul’da yaşamadığım dönemlerde onlarca bina arasında final sahnesi ile hafızama kazınan bu film, İstiklal Caddesi’nde her yürüdüğümde, filmdeki cücenin yaşanmamış çocukluğu, gizlice sakladığı onlarca topun, ölümünün hemen ardından filmin diğer öteki karakteri olan travesti tarafından bulunması ve bu topların İstiklal Caddesi’ne fırlatılmasını aklıma getirir.

Nesin Esirtgen Galerisi ziyareti sırasında, İstiklal Caddesi’ne açılan bu kapı ve pencereden görünen filmin çekildiği teras, her daim bu film ile bağlantımı korumama neden olmuştur. Topların çıktığı geçit, film ile aramdaki bağın gizli kapısıdır. 

Topları sadece ana ve ara renk olarak ayırmamaya gösterdiğim özen, evrende her türlü zıtlığın ara formlarının da yer almasına bir gönderme ve bütünlük hassasiyetidir. LGBT temalı bir film olmasına ek olarak yayılma durumu, ana cinsiyet baskıncılığına bir son, ara, hatta hiç sayılanların kapılar ardında gizli kalmama, kalıplara sığmama, bireysel ve kitlesel bir özgürlük coşkusudur. Galeride dolaşan top ise ona istediğiniz rengi ve yeri vermeye özgür olduğunuz, saf parça olarak nitelendirilebilir”
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.