Dünyaya çizgilerle bakıyormuşsunuz hissine kapıldım.. Öyle mi?
Aslında dünyaya çizgilerle bakmıyorum. Dünyaya bakıp onun sınırlarını çizgilerle tayin etmeye çalışıyorum. Sevdiğim, heyecanlandığım günlük şeyleri çiziyorum. O da bütünden ayırt ediyor kendisini. Nesneleri, duyguları, kendimi dünyadan ayırt etmeye çalışıyorum. Bir sonu yok çizgilerimin belki de bu yüzden. Hep bir yerde üç nokta ile devam ediyor…
Çizmeye ne zaman, nasıl başladınız?
Küçüklüğümden beri resim yapıyorum ama resim yaptığımın bilincine varmam, yaptığım resimlerde bir derdimin olması, düzenli çizmem ortaokul yıllarına denk geliyor. Aslında o yıllarda başladım tam olarak resim yapmaya, evet.
Ortaokulda günlük tutmaya başlamıştım. Günlüklerimin okunduğunu anlayınca resim yapmaya başladım. Çünkü resimlerimi görenler pek anlamıyorlardı.. Sadece ben anlıyordum ne anlattığımı.
Bir şeyi saklamanın en iyi yolu onu görülebilecek bir yere bırakmaktı. Masanın üzerine mesela. Madem günlük tutamıyorum, resim yaparım o zaman dedim.. Hâlâ günlük tutar gibi resim yapıyorum. Hâlâ günlük tutup masanın üzerine, internete koyuyorum.
Ayşe Gülay Hakyemez'in "Çocuklarla Konuşmalar"ını GazeteSanatÇocuk'ta, sanatçılarla söyleşilerini aysegulayhakyemez.com'da okuyabilirsiniz.
Çocuklar için yazdığı "Fenerköy Öyküleri" Altın Kitaplar'dan çıktı. Spotify'daki "Bir Başka Çocuk" bölümünde ise kendi yazıp seslendirdiği çocuk hikayelerini dinleyebilirsiniz.