Rüya Kemaloğlu: Aydaki delikler uzun mu? İçine girebilir miyim?

0 404

Blogun “Çocuklarla Sanat Konuşmaları” dizisinin bugünkü konuğu Rüya Kemaloğlu. 8 yaşında. İstanbul’da yaşıyor.

Duygulu ve duyarlı bir çocuk Rüya.. Sanata ve bilime ilgi duyuyor. Resim yapıyor, kilden heykeller yapıyor, hayal kuruyor..
Sorularıma cevap verirken çok sakin ve kararlıydı. Önce sorulardan çok hoşlandığını net olarak ifade etti. Sonlara doğru sıkıldı ve röportaja bir başka gün devam etmek istediğini söyledi.. Öyle de yaptık..
Rüya’cım seninle en çok hangi konuyu konuşmamı isterdin? Oradan başlayalım…
Uzay..
Neden?
İlk aklıma gelen oydu.. Bi de uzay çok güzel bir yer..
Hiç gittin mi?
Gitmedim ama gitmek istiyorum.
Uzaya gidebilseydin yanında neler götürür, neler yapmak isterdin?
Aya çıkmak isterdim. Yanımda yemekler ve su götürmek isterdim. Bi de oyuncaklarımı.. Ayda yer çekimi olmadığı için çok yukarıya zıplardım. Uzaylı arkadaş arardım. Yıldızların üzerine tırmanırdık. Ayın yüzeyini araştırırdım..
Ne bulmak isterdin?
Ben araştırma yapacağım. Bir şey bulmayacağım. Mesela su var mı? Yaşam var mı? Delikler çok uzun mu? Derin mi? İçinde uzaylılar yaşıyor mu?  Merak ediyorum. Bunu araştıracağım..
Uzaylılarla karşılaşsan onları dünyaya davet eder miydin?
Evet. Arkadaşlarımla tanıştırırdım. Hep beraber tekrar aya çıkardık..
Kendini Beğenmiş Adam/Küçük Prens

Sen ayı çok seveceğini düşündün galiba?
Evet.. Aydaki deliklerin içine girmek istiyorum..

Peki ya Küçük Prens ile karşılaşsaydın…

Küçük Prens’e dünyada çok ünlü olduğunu söylerdim. Sinema filmleri, kitapları olduğunu, çocukların onu çok sevdiğini anlatırdım. Belki de bilmiyordur.. Ondan kendi hikayelerini anlatmasını isterdim.

Küçük Prens kitabında en sevdiğin bölüm hangisi Rüya?
Kendini beğenmiş adam bölümü beni çok güldürüyor.

Neden?
Kendini beğenmiş adam gezegenin en yakışıklı, en iyi giyinen, en zengin ve en akıllı insanı olduğunu düşünüyor.. Ama gezegende ondan başka kimse yaşamıyor..

Dünyada sevmediğin şeyler var mı?

Yok. Her şeyi seviyorum. Dünya çok güzel. 
Ama hayvanlara eziyeti, çocuklara dayak atılmasını, patates cipsi, hava kirliliğini, pisliği, savaşı, yalanları, hırsızlığı, hasta olmayı, eleştirilmeyi sevmek mümkün değil zaten…
Resim: Rüya Kemaloğlu, “Denizdeki Ağaç”, pastel, 13×18 cm.


Dünyada sevdiğin şeyler neler?

Zaten dünyada sevmediğim şeyler yok ki.. yukarıda sorduğuna cevap vermiştim. Anlarsın diye düşünmüştüm.
Örnek verebilir misin?
Oyun oynamayı, yemek pişirmeyi, resim yapmayı, kille seramik yapmayı, okula gitmeyi, bir şeyler öğrenmeyi, macera yaşamayı, annemle beraber masa-sandalye-koltuk yapmayı..

Annenle nasıl koltuklar yapıyorsunuz? Anlamadım…
Tasarlayıp resmini çiziyoruz. Çok zevkli oluyor.
Annenin mesleği ne?
Annem tasarımcı. Işıklar, eşyalar yapıyor.
Resim: Rüya Kemaloğlu, “Deniz’de Giden”, pastel, 13x18cm.


Macera yaşamaktan söz ettin? Ne gibi maceralar yaşıyorsun?
Dinozorlar geliyor. Yerlerden su fışkırıyor. Ben onların üzerinden geçmek zorunda kalıyorum. Nehir akıntılarından geçiyorum. Sihirim oluyor. Alevlere su atıyorum. Sönsün diye… Çığ düşüyor, tam üstüme.. Kaçıyorum. Birden deprem oluyor. Ben yanardağın üzerine savruluyorum. Önce normal bir dağ sanıyorum. Alevler fışkırınca yanardağ olduğunu anlıyorum. Trambolin alıyorum. Aşağı atıyorum. Ve yanardağın üstünden tramboline atlıyorum. Zıplayıp zıplayıp denize atlıyorum. Denizde “ohhh” diyorum. Tam o sırada yanardağ patlıyor ve ateş parçaları denize doğru düşüyor. “Olamaz” deyip yüzerek kaçıyorum. Sonunda bir ada buluyorum;  orada ev yapıyorum. Ve orada yaşamaya başlıyorum.

Nasıl bir ev yapıyorsun?
Taşlarla, kayalarla kendime korunaklı kocaman bir ev yapıyorum.
 
Adada her gün neler yaparak yaşıyorsun?
Nişantaşı kadar bir ada. Bina yok. Ağaçlar var. Yalnızca benim evim var. Hayvanlar var.  Hayvanlarla oynuyorum. Onların üstüne biniyorum. Mesela at.. Çok eğlenceli oluyor. Sonra daha büyük bir adaya taşınmak istiyorum.
 
Okula gitmek ve macera yaşamak dışında başka neler yapıyorsun?

Evde oturup kitap okuyorum. Resim ve kil çalışmalarım var. Çello ve resim kurslarına gidiyorum. Televizyon izliyorum. Oyun oynuyorum.

Televizyonda neler seyrediyorsun?
Heidi’nin çizgi filmi, bazen de Esrarengiz Kasaba’ya bakıyorum. Kung-fu Panda’yı… Çocuk fimlerini çok seviyorum.. 


Yaptığın resimleri gösterebilir misin?

Tabii. Bunun adı “Denizde Giden”, bu da “Denizdeki Ağaç”..

En çok sevdiğin resim konusu deniz mi?

Yoo. Çiftlik ve kar yağışı da var..


Sevdiğin ressamlar kimler?
Matisse, Klimt, Degas, Chagal..
Bu kadar ressamı bu yaşta nereden öğrendin?
Teyzemden öğrendim. Okul gezisi ile müze ve sergilerden..
 
Sana sevdiğin ressamlardan resimler göstereceğim. En beğendiklerini seçer misin?
Tamam. Sen göster ben seçerim..

Klimt’in resminde seni etkileyen nedir?
Kadının saçını beğeniyorum. Çok faklı duruyor.

 


Peki ya Chagall’in resminde ilginç olan ne?

Cevabı çok basit: Uçan adam.. Kafasını ters döndürmüş öpüşebiliyor..

Rüya’cım en büyük hayalin nedir?
Geçmişe gitmek… Bir zaman makinesine binip geçmişe gitmeyi hayal ediyorum.

Bebekliğimi görebilmeyi, annemin, babamın, ve teyzemle halamın çocukluklarını, annemle babamın düğününü görebilmeyi isterdim.
Eskiden evimizin nasıl olduğunu, dinazorları ve hatta yıldızların, dünyanın oluşmasını görebilmeyi isterim.. Atatürk’ü çok merak ediyorum. Onunla konuşmak isterdim..

Ne konuşurdun?
Kurtuluş savaşını kazandığında neler hissettiğini sorardım.  Ve ona teşekkür ederdim…

Peki neden geçmişe gitmek istiyorsun da geleceğe gitmek istemiyorsun?
Geleceğe gitmek istemem… Sürpriz olsun.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.